Peygamberimiz Niçin Medine’de Bir Pazar Kurmuştur? Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Medine’de bir pazar kurma kararı, sadece ekonomik bir adım değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adaletin önemine dair derin anlamlar taşır. Bu karar, sadece ticaretin düzenlenmesini değil, aynı zamanda toplumun farklı kesimlerinin eşit bir şekilde yararlanabileceği, adil bir sistemin temellerinin atılmasını da simgeler. Bugün, İstanbul’daki sokaklarda, toplu taşıma araçlarında ve işyerlerinde gördüğümüz toplumsal yapıyı göz önünde bulundurarak, Medine pazarı üzerinden güncel bir bakış açısı geliştirebiliriz. Toplumsal Cinsiyet ve Medine Pazarı Medine’de kurulan pazar, erkeklerin ve kadınların eşit bir şekilde faydalandığı, katılım sağladığı bir mekan oldu. Bugün, sokakta, işyerlerinde…
Yorum BırakSevimli Bilgi Durağı Yazılar
Kompanzasyon Kapatılırsa Ne Olur? Elektrik Faturasına Dönüşen Bir Sorun İstanbul’da yaşayan, sabahları ofise giden bir insan olarak her gün cebimde taşıdığım “elektrik faturası” biraz can sıkıcı. Ama bir de buna, kompanzasyon sistemlerinin kapanması durumu eklenirse, işler gerçekten karışabilir. Geçen gün ofiste elektrik mühendisi arkadaşım, “Kompanzasyon kapatılırsa ne olur?” diye bir soru sordu ve ben de bunu ilk kez bu kadar ciddi bir şekilde düşündüm. Gerçekten de, bu sistem kapatılırsa, benim gibi sıradan bir çalışan için ne gibi sorunlar ortaya çıkacak? Hem maddi hem de teknolojik açıdan neler değişir? Düşünmeden edemedim. Bu yazıda, kompanzasyon sisteminin geçmişini, bugününü ve eğer kapatılırsa hayatımızda…
Yorum BırakEn Tehlikeli Fay Hattı Hangisi? Siyaset, Güç ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Analiz Giriş: Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Düşünceler Siyaset bilimciler, toplumları ve güç ilişkilerini incelediklerinde, bazen toplumsal yapıları yalnızca iktidar mücadeleleri ve ekonomik çıkarlar çerçevesinde anlamaya çalışırlar. Ancak bu bakış açısı, bazen toplumsal düzenin daha derin ve karmaşık yapılarından kaçabilir. Gerçek şu ki, toplumsal yapıların en kırılgan noktaları, görünmeyen fay hatları üzerinde oluşur. Bu fay hatları, iktidarın, kurumların, ideolojilerin ve vatandaşlık ilişkilerinin şekillendiği dinamikleri yansıtır. Böyle bir çerçevede, “en tehlikeli fay hattı” kavramı, sadece doğanın değil, aynı zamanda toplumsal yapının da içinde barındırdığı gerilim alanlarını ifade eder.…
Yorum BırakCivcivler Gece Görür Mü? İktidar, Kurumlar ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyasal Analiz Hayatın her alanında olduğu gibi, siyasal yaşamda da her şey bir soruyla başlar. Bu sorular bazen doğrudan toplumun yapısına, bazen de devletin, iktidarın doğasına dair olabilir. Peki, civcivler gece görür mü? Bu basit, hatta anlamsız gibi görünen soru, aslında derin anlamlar taşıyan bir felsefi sorgulamaya yol açar. Gözlerimizin karanlıkta gördükleri, ışığa duyduğumuz ihtiyacın bir yansımasıdır. Ya siyasal yapılar? Toplumsal düzen, demokrasinin işleyişi, yurttaşlık hakları ve iktidarın kaynağı da benzer bir şekilde karanlıkta, belirsizlik içinde şekillenir. Bu yazıda, bu soruyu bir metafor olarak kullanarak, iktidarın işleyişi ve toplumsal…
Yorum BırakBirleşen Yollar Ne Zaman Çekildi? Ekonomi Perspektifiyle Bir Değerlendirme Bir ekonomist olarak bakınca, kaynakların sınırlılığı ve bu sınırlılıklarla yapılan seçimlerin sonuçları üzerine düşünmeden edemiyorum. Bir film projesi de, bir yatırım gibi: Yapımcılar, oyuncular, tanıtım, basım ve dağıtım için kaynak ayırıyor; hangi hikâyenin perdeye taşınacağına karar veriyor. Bu açıdan, bir filmin üretildiği yıl, toplumsal ve ekonomik bağlam açısından da önemli. İşte bu bağlamda “Birleşen Yollar filmi kaç yılında çekildi?” sorusu teknik bir detay olmanın ötesinde, Türkiye sineması ve ekonomik koşullar için bir dönemin simgesi olabilir. Birleşen Yollar — Yapım Yılı ve Temel Veriler “Birleşen Yollar”, yönetmenliğini Yücel Çakmaklı’nın yaptığı; başrollerde Türkan…
Yorum BırakBir Gece Ansızın Gelebilirim: Şiirin Felsefi Derinliği Hayatın anlamı, insanın varoluşu üzerine derinlemesine düşünceler, bazen bir dizede bulur kendini. “Bir gece ansızın gelebilirim” cümlesi de, işte böyle bir derinlik barındırır. Kimilerine göre bir aşkın, kimilerine göre ise ölümün habercisidir. Ama biz bu cümleyi yalnızca bir ifade olarak değil, aynı zamanda felsefi bir açılım olarak da değerlendirebiliriz. Onun içinde bir ontolojik soru, bir etik mesele ve epistemolojik bir belirsizlik yatmaktadır. Hangi bakış açısıyla ele alırsak alalım, bu dizenin taşıdığı anlam katmanları, insanın varoluşsal sorgulamalarını daha da derinleştirir. Ontolojik Perspektif: Varoluşun Sürprizi Ontoloji, varlık bilimi olarak, insanın “olmak” durumunu sorgular. Bu dizeyi…
Yorum BırakŞirket Kar Ettiği Zaman Şirket Ortaklarının Aldıkları Paya Ne Denir? Şirket Ortaklarının Kar Payı: Temel Bir Kavram Hepimiz bir şekilde şirketlerle, iş dünyasıyla ilgili şeyler duyuyoruz ve bazen bu “kar payı” konusu da geçiyor. Ama tam olarak ne anlama geliyor? Şirket kar ettiği zaman, şirket ortaklarının aldıkları paya ne denir? Hadi, bu soruyu hem yerel hem de küresel açıdan daha yakından inceleyelim. Türkiye’de Kar Payı: Ortaklar Ne Alır? Türkiye’de şirketler genellikle anonim şirket (A.Ş.) veya limited şirket (Ltd. Şti.) olarak faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerde kar payı, “temettü” olarak adlandırılır. Temettü, şirketin yıllık karından, ortakların paylarına orantılı olarak kendilerine dağıttıkları kısımdır.…
Yorum BırakÇekişmeli Boşanma En Fazla Ne Kadar Uzar? Çok merak edilen sorulardan biri: “Çekişmeli boşanma en fazla ne kadar uzar?” Aslında bu soru, boşanma sürecine giren birçok çiftin aklında dönen bir soru. Ben de — Ankara’da yaşayan, ekonomi üzerine okumuş, gündüzleri ofiste çalışan, akşamları kafasında sorularla blog yazan biri olarak — bu soruya elimden geldiğince hem verilerle hem de kendi hayatımdan, gözlemlerimden esinle cevap vermeye çalışacağım. Mahkeme Süreçleri ve Resmî Veriler: Gerçekçi Beklenti Ne? Öncelikle hukuki görünene bakalım. Çekişmeli boşanma davalarının süresi, davanın kapsamına, taleplere, delillere, mahkemenin iş yüküne ve bazen şans faktörüne bağlı olarak değişiyor. Genel olarak, ilk derece mahkemesinde…
Yorum BırakKetenpere ve Eğitim: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Bakış Hepimiz bir şekilde “ketenpere” gelmişizdir; hayatta, bir sohbetin ya da bir olayın içinde, bir şekilde yakalandığımız, şaşkına döndüğümüz ve sonrasında kendimizi fark ettiğimiz anlar vardır. Peki, bu durumu neden bu kadar hatırlıyoruz? Çünkü öğrenme, bazen öylesine ani ve dönüştürücü olabilir ki, bir an önce çözemediğimiz ya da ne yapacağımızı bilmediğimiz bir sorun, başka bir zaman tamamen anlaşılabilir ve anlamlı hale gelir. Öğrenme; sadece bilgi edinmek değil, aynı zamanda bir durumu veya olayı farklı bir perspektiften görmeyi sağlayan, bazen de “ketenpere” düşüren bir süreçtir. Öğrenmenin gücü, bireyleri, toplumları ve kültürleri şekillendiren…
Yorum BırakAyrıştırıcı Tür Nedir? Pedagojik Bir Bakış Hepimiz farklı şekillerde öğreniriz. Bazen bir kelime ya da kavram, bir anlık farkındalıkla hayatımızda derin bir değişime yol açar. Öğrenmenin bu dönüştürücü gücü, sadece bilgi aktarmaktan çok daha fazlasıdır; hayatlarımızı, düşünce tarzlarımızı ve hatta toplumsal yapıları dönüştürebilir. Ancak öğrenme sürecinde, en başta neyi öğrenmemiz gerektiği, hangi bilgiye nasıl erişim sağlayacağımız ve bu bilgiyi nasıl kullanacağımız soruları önemli bir yer tutar. Bu sorulara cevap ararken, “ayrıştırıcı tür” kavramı da pedagojik bağlamda karşımıza çıkar. Bu kavram, öğrenme sürecindeki çeşitliliği anlamamız için bize önemli bir bakış açısı sunar. Peki, ayrıştırıcı tür nedir ve eğitimde nasıl bir rol…
Yorum Bırak