İçeriğe geç

Kubbealtı lugati kim yazdı ?

Merhaba sevgili okur,

Bugün birlikte, Türkçe sözlük dünyasının en kapsamlı eserlerinden biri olan Kubbealtı Lugatı’nın arkasındaki yazarlık, hazırlık süreci ve farklı bakış açılarından taşıdığı anlamları derinlemesine ele alacağız. Erkeklerin daha çok veri‑odaklı, objektif yaklaşımlarına değinirken; kadınların ise daha çok duygusal ve toplumsal etkiler üzerinden kurduğu bakış açılarını kıyaslayarak ilerleyeceğiz. Yazının sonunda sizlerle bir tartışma başlatmak için de sorular paylaşacağım — çünkü bu tür eserler üzerine düşünmek, sadece okumakla bitmemeli, üzerine konuşulmalı.

“Kubbealtı Lugatı kim yazdı?” – Eserin yazarı ve hazırlık süreci

“Kubbealtı Lugatı”, başka bir adıyla “Misâlli Büyük Türkçe Sözlük”, 1971 yılı civarında ilk toplantılar ile hazırlık sürecine başlamış, 34 yıllık bir çalışmanın ardından 2005 yılında üç cilt halinde yayınlanmış bir sözlüktür. ([ekşi sözlük][1])

Yazarı olarak öne çıkan isim, İlhan Ayverdi’dir. ([iktibas.com][2])

Bunun yanında, sözlüğün hazırlanmasında bir akademisyenler, dilbilimciler, editörler ve danışma kurulları yer almıştır. Örneğin etimolojiler ve imla konusunda katkıda bulunanlar belirtilmiştir. ([

Bu bağlamda, eser yalnızca tek bir kişiyle yazılmış bir çalışma değil; bir ekip işi, uzun bir zaman dilimini kapsayan bir proje olarak değerlendirilmelidir.

Erkeklerin objektif‑veri odaklı bakışı

Erkeklerin bu esere yönelik yaklaşımında şu unsurlar öne çıkar:

Eserin ölçümleri, sayfa adedi, madde sayısı, deyim sayılarına verilen önem: Örneğin yaklaşık 61.000 madde, 35.000 deyim gibi rakamlarla sözlüğün hacmi vurgulanır. ([ekşi sözlük][1])

Hazırlık süresi ve süreç: “1971’den 2005’e kadar süren 34 yıllık çalışma” ifadesi teknik açıdan dikkat çeker. ([iktibas.com][2])

Metodolojik açı: Kelimelerin kökenleri, kullanım örnekleri, farklı kaynaklardan alıntılar gibi hususların sistematik biçimde işlendiği vurgulanır. ([lugatim.com][4])

Bu bakış açısı açısından Kubbealtı Lugatı, “ölçülebilir bir başarı”, “veri tabanlı bir eser”, “kaynağa dayalı sözlükçilik” olarak okunur. Erkek okuyucu için bu yönler, çalışmanın ciddiyetini ve bilimsel ağırlığını ön plana çıkarır.

Kadınların duygusal‑toplumsal bakışı

Kadınların yaklaşımında ise farklı ama tamamlayıcı boyutlar öne çıkar:

Eserin kültürel miras, dilin korunması, gelecek kuşaklara bağlanma gibi toplumsal anlamları vardır. Örneğin, İlhan Ayverdi’nin eser için “ömür verdi” ifadesiyle anılması bu boyutu taşır. ([lugatim.com][4])

Duygusal boyutta, Türkçenin zenginliği, unutulmuş kelimelerin yeniden görünür olması ve bu bağlamda dilimize duyulan sevgi, sorumluluk gibi değerler vurgulanır. ([Ahmed Yüksel Özemre][5])

Toplumsal etkiler açısından, bu sözlük bir dil bilinci, kimlik ve kültür alanında bir yapıta dönüşmüştür: “Türk dilinin bu nehirden alınan bir dökümü…” gibi ifadeler kullanılmıştır. ([

Kadın okuyucu için bu eser, yalnızca teknik bir kaynak değil; bir kültürün, bir milletin söz hazinesinin, bir medeniyetin yeniden keşfi ve hatırlanmasıdır.

Karşılaştırmalı değerlendirme

Her iki bakış açısını yan yana koyduğumuzda şöyle bir tablo çıkar:

Objektif‑veri odaklı yaklaşım: Eserin büyüklüğü, metodolojisi, kaynakça yoğunluğu, hazırlanma süresi gibi nicel ölçüler. Bu bakış dili bir “bilimsel kaynak” gibi değerlendirir.

Duygusal‑toplumsal yaklaşım: Eserin kimlik bağı, kültürel etkisi, dilin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması bağlamları. Bu bakış dilin ruhu ve anlamı üzerinde durur.

Bu iki yaklaşım birbirini dışlamaz; aksine tamamlar. Bir yandan “kaç madde var?”, “kimler tarama yaptı?”, “kaynaklar neler?” gibi sorular önemlidir; diğer yandan “bu eser neden önemli?”, “dilimizi neden korumalıyız?”, “bu çalışma bizim için ne ifade eder?” gibi sorular da değer taşır.

Neden bu eser özel?

Tarihsel olarak Türk dilinin değişimini, unutulmuş kelimeleri, Osmanlıca‑Türkçe geçişini belgeleyen bir kaynak olarak işlev görür. ([iktibas.com][2])

Akademik yönü güçlüdür: Tasarlanan danışma kurulları, kaynak taramaları, imla/etimoloji düzenlemeleri gibi hususlar vardır. ([

Kültürel ve toplum açısından dil bilinci yaratması açısından da önemlidir: Dili zenginleştirme ve sahip çıkma çağrısı taşır. ([

Tartışma için sorular

Sizce bir sözlük çalışması yalnızca teknik altyapısıyla mı değerlendirilmelidir yoksa taşıdığı toplumsal anlamla mı?

“Dil bir milletin kimliğidir” yaklaşımını bu eser özelinde nasıl yorumlarsınız?

Bu kadar ağır emek ve kaynakla hazırlanmış bir eser, dijital çağa uygun olarak nasıl güncellenmeli?

Erkek‑kadın bakış açılarının sözlük ve dil çalışmaları gibi alanlarda farklılaşması sizce kaçınılmaz mıdır? Niçin?

Bu büyük sözlüğün öyküsü, hem teknik hem de duygu boyutuyla zengin bir kaynak. Siz de kendi bakış açınızı katmak isterseniz yorum kısmında paylaşabilirsiniz.

[1]: “kubbealtı lugatı – ekşi sözlük”

[2]: “Kubbealti Lugati / İlhan Ayverdi – İKTİBAS”

[3]: “Kubbealtı Lugatı – wikipedia.tr-tr.nina.az”

[4]: “Kubbealtı Lugatı – lugatim.com”

[5]: “TÜRK DİLİNİN ZENGİNLİĞİNİN MÜCESSEM ŞÂHİDİ: KUBBEALTI LÛGATI”

[6]: “Türk Kültürüne Hizmet Eden Büyük Eser: Kubbealtı Lugatı”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
ilbet girişcasibom giriş